Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Bergama Belediyesi’nin geçmiş dönem Başkanlarından Sefa Taşkın, “TAŞ YERİNDE AĞIRDIR” başlığıyla sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar ve yazdığı kitaplarla, şu anda Berlin Müzesi’nde bulunan Zeus Sunağı’nın vatanı Bergama’ya getirilmesi için çalışıyor. 106’yı bulan “TAŞ YERİNDE AĞIRDIR” başlıklı paylaşımı sayesinde Zeus’un Bergama’ya getirilmesi konusunda önemli bir kamuoyu oluşturulduğunu belirten Sefa Taşkın, “O Zeus buraya gelecek. Zeus Sunağı’nın yeri, vatanı Bergama’dır” dedi ve gelişmeleri Egedesonsöz’e anlattı.
TAŞKIN: O PARADİGMALARIN HEPSİ TEK TEK YIKILIYOR
İki yıl önce başladığı paylaşımların yerini bulduğunu ve bundan büyük mutluluk duyduğunu belirten Sefa Taşkın, “Bu paylaşımlarda çok önemli bilgiler aktarıyorum. 106 yayına ulaştım. Hem Osmanlı arşivlerinden çıkan yeni belgeleri ortaya koyuyorum, hem de internet ortamında ulaştığım bilgileri aktarıyorum. UNESCO kaynaklarından bilgilerle insanları aydınlatıyorum. Yaptığımız TAŞ YERİNDE AĞIRDIR başlıklı belgelerimizle de anlaşılan sonuç şudur: Bugüne kadar var olan ve aydın çevrelerde de kabul gören paradigmalar yıkılıyor” dedi.
ALMANLAR ZEUS’UN PARÇALARINI İZİNLE DEĞİL, BASKIYLA ALMIŞLARDIR
Paradigmalardan örnekler veren Taşkın, bu bilgileri aktardı:
“O eserler Bergama’da kalsaydı, kireç olacaktı, diyorlar. Bu iddiayı doğrulayacak tek belge dahi yok. Bizim aydınlarımızın bir kısmının da katıldığı bu iddianın tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. Almanlar Bergama’ya geldikleri zaman Zeus Sunağı’nın büyük parçaları, toprak altındaydı. Almanlar diyor ki, Bergama’da kalsaydı, kireç olacaktı, biz aldık götürdük, eserleri kurtardık. Böyle bir düşünce doğru değildir. Bunu, kazıyı yapanların defterlerinde yazılı olan metinlerden anlıyoruz. Almanlar Zeus’un parçalarını söküp götürmeselerdi, diğerleri toprak altında kalacaktı. Cumhuriyet kurulduğunda, burası ülkemizin kontrolü altında kazılacak, Zeus ülkemizde kalacaktı. İkincisi, bu büyük eser, hiçbir izin alınmadan götürülmüştür. Padişah Abdülhamit’ten izin alındığı iddiası da doğru değildir. Osmanlı kanunlarına rağmen kaçırılmıştır. Üçüncüsü, Zeus’u Almanlara Abdülhamit’in verdiğini iddia ediyor. . Bu da yalan. Abdülhamit tarafından verilen bir izin vardır, bu izin Osmanlı-Rus savaşı sonunda olmuştur. Osmanlı yenilmiştir ve Berlin’de yapılan konferansta Osmanlı, Romanya’yı, Bulgaristan’ı, Kıbrıs’ı kaybetmiştir. Almanlar da buradan Zeus Sunağı kaçırıldıktan sonra kalanları götürmek izni almıştır padişahtan. Bu izinle değil, bir baskı sonucu olmuştur. 20 bin Mark bağış yapmış Almanlar, kalan Zeus Sunağı parçalarını götürmek için… Zeus Sunağı’nın satıldığı iddiaları da bu belgeli bilgiler ışığında çürümüş oluyor. 1884’te çıkan kanunla, tarihi eserlerin yurt dışına çıkarılması yasaklanmıştır zaten.”
UNESCO, TARİHİ ESERLER, YAPILDIKLARI YERLERDE OLMALI, DİYOR
Kamuoyu oluşturmaya devam edeceğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın diplomatik girişimleri sürdürdüğünü belirten Sefa Taşkın, “Almanlara Zeus Sunağı’nın iadesi için başvurduğumuzda aldığımız cevap, bu bizim mülkiyetimizde değil, Prusya Kültür Vakfı’na ait, olmuştur. Zeus’u, Prusya Kültür Vakfı’ndan isteyin, demeye getiriyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zeus Sunağı’nın Bergama’dan 1864-78 yılları arasında Berlin’e götürülmesi, kaçırılması, tamamen bir kaçakçılık olayıdır. Daha sert bir ifadeyle hırsızlıktır. Abdülaziz’in çıkardığı çok sert yasalara rağmen götürmüşlerdir. Osmanlı-Rus savaşı sonrası, Zeus Sunağı’nın kalan parçalarının da götürülmesi, tamamen etik dışıdır, ahlak dışıdır. Yaptığımız durum saptamasına göre Bergama’nın Zeus Sunağı’nın heykellerinin 9 bin 600 tane olduğu, müze kayıtlarında mevcuttur. Bunların Berlin’de bulunması, hukuksuz ve etik dışıdır. Bu konuda UNESCO’nun, tarihi eserlerin yapıldıkları yerlerde bulundurulması gerektiğine dair kararları var. Son zamanlarda Almanya, Fransa ve İngiltere, Afrika’dan kaçırılan tarihi eserleri geri verme kararı almıştır. Bu konuda açık yayınlar var. Alman kültürü böyle bir hırsızlığı içine sindirebiliyorsa, yapılacak bir şey yok. Hukuken de ahlaken de Türkiye olarak biz haklıyız. Türk yetkililerin bu işle hassas bir şekilde ilgilendiklerini düşünüyorum. Bunun üzerine gidilirse, pekala Zeus sunağı ülkemize, doğduğu Bergama topraklarına gelecektir. Elimizde daha çok belge var. Arşivleri karıştırdıkça yeni yeni belgeler çıkıyor.”